Sayın Kaymakamım, değerli Andırınlılar bugün burada Kahramanmaraşın düşman işgalinden kurtuluşunun 101. Yıl dönümü münasebetiyle, bu mücadeleye Andırın halkının verdiği desteği hatırlamak ve bu mücadelenin şehit ve gazilerini anmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.
Birinci Dünya Savaşından sonra imzalanan Mondros ve Sevr anlaşmalarıyla Çukurova ile Güneydoğu Anadolu bölgesi önce İngilizler, sonra da Fransızlar tarafından işgal edilldi. Ateşkes anlaşması hükümleri gereğince, Osmanlı ordusu lağvedildiğinden milletin istiklali ve istikbali tehlikeye düşmüştü. Bir yandan Erzurum ve Sivas kongreleri ile yeni bir devletin kurulmasının önü açılıp ülke genelinde istiklal savaşı yapılmasının hazırlığı yapılırken, diğer yandan da kuvayi milliye teşkilatı adı altında bölgesel direniş hareketleri başladı.
Atatürk Samsun´a çıktıktan sonra Amasya´ya gelerek, Mustafa Kemal Paşa ile buluşan, Erzurum ve Sivas kongreleri boyunca Mustafa Kemal Paşa´nın emrinde çalışan ve takdirini kazanan yüzbaşı Osman Nuri Bey, Mustafa Kemal Paşa tarafından "Aydınlığı oğlu Tufan" takma adı ile Adana ile Maraş arasında kalan ve "Şarki kilikya Bölgesi" denen alanda çete teşkilatı kurmakla görevlendirdi. Yüzbaşı Osman Nuri bey,Sivas-Develi-Göksun üzerinden Andırın´a gelirken, askeri kıyafetini değiştirdi. Tomarza şalvarı giydi ve sırtına bir Maraş abası geçirdi. İsmini de "Hafız Bekir" olarak değiştirdi. 1920 Yılının Ocak ayında aşağı Andırında Kesim köyüne geldi ve şu an toplandığımız yerde konağı bulunan Yaycıoğlu İbrahim Ağa´nın misafiri oldu. Bu zaman zarfında köy halkının Fransızlara karşı mücadele etmeye kararlı olduklarını gördü ve Andırın halkı kendisine güven telkin etmiş olduğundan, kimliğini açıkladı Mustafa Kemal Paşa tarafından kuvayi milliye teşkilatı kurmak üzere gönderildiğini bildirdi. İbrahim Ağa´nın odasını karargah olarak kullandı.
Önce, buraya 25 km uzaklıktaki Nürfet´teki Fransız karakolunu bastılar, silahlarını aldılar ve jandarmaları kaçırdılar. Daha sonra da karakoldaki diğer jandarmalar da kendiliklerinden kaçarak, yüzbaşı olduğu halde "Osman Tufan Paşa" olarak şöhret yapmış olan komutanın karargahına sığındılar. Çete teşkilatının nüvesini bu silahlı jandarmalar oluşturdu. Eli silah tutan bütün köy delikanlıları çete yazıldılar ve Kesim Köyün´de bunlara talim yaptırılmaya başlandı. Andırın gönüllülerinden yedi sekiz yüz kişilik bir güç oluştu.
Gurup kumandanlığını Yaycıoğlu İbrahim Ağa’nın yaptığı Andırın Kuvâyı Milliye Teşkilatı; Abazaoğlu Abdurrahman Ağa, Yaycıoğlu Ali Ağa, Musa Beyazıt, Zülfikar oğlu Hacı Bey, Gebenli Şakir Bozdoğan, Musa Kayıran, Möhör Ağa Kargılıklı Şerif Fakı ve Çokaklı Latifoğlu Ahmet Paşa’nın komuta ettiği birliklerden oluşmaktaydı. Bu sırada Maraş harbi devam etmekteydi. 4 Şubat günü, Maraş İstiklal Mücadelesinin önde gelen komutanlarından olan, Yaycıoğlu İbrahim Ağanında damadı olan Evliya Efendinin, Ermeniler tarafından şehit edildiği haberi de duyulunca yaklaşık iki yüz kişilik çete grubu Maraşa destek için gitmişler ve kurtuluş mücadalesine bizzat katılmışlardır.
Fransızların Mersin ve Adana´dan Maraş´a asker ve cephane sevki önlenmeliydi. Bunun için Andırın çete grubunun çoğunluğu Haruniye ye geçerek tren istasyonunu bastılar ve rayları yerinden oynatarak lokomotiflerin devrilmesini sağladılar. Bu da Fransız Kuvvetlerini maraşa asker ve silah sevkiyatını durdurmuş oldu. Ceyhan Vadisini de tutarak işgal kuvvetlerinin ikmal yollarını kesmiş oldular.
Diğer yandan, Osman Tufan Paşa´nın Düldül Dağlarının ardında konakladığı emrinde kırk bin asker bulunduğu gibi efsanevi, ürkütücü ve korkutucu abartılı haberler, propaganda olarak yayılmağa başlandı. Düşman bu asılsız haberlere çok inandı. Kadirli´ye baskın yapmak için, kuzeyden ve doğudan hücum planları da hazırlanmıştı. Düşman, bir baskına uğramadan, Kadirli´yi boşaltmayı tercih etti ve 7 Mart´ta Kadirli´den çekildi. Andırın çetleri 27 Mart´ta Kadirliye girdi ve Osman Tufan Paşa karargahım Kadirli´ye taşıdı.
Kadirli´de Kuvayı Milliye teşkilatı kuruldu ve ova köylerine baskınlar yapıldı. Osman Tufan Paşa´nın en çok güvendiği Andırın çeteleri idi. Kendisi ile beraber Çukurova´ya inmişler, emrinde düşmana göz açtırmıyorlardı. Düşman geriledikçe, Osman Tufan Paşa da karargahını ileri hatlara taşıyordu.
Milli mücadele yıllarında Andırın işgal edilememiş olmasına rağmen,Andırınlılar başta Maraş olmak üzere Çukurova bölgesinin kurtarılmasında büyük yararlılık göstermişlerdir.. Andırın kuvayi milliye birlikleri, Kadirli,Osmaniye, Haruniye, Kozan, Feke ve Saimbeylinin düşman işgalinden kurtarılmasına da güçlü bir şekilde katılmışlardır. Kadirli’nin, Kozan'ın, Ceyhan'ın, Saimbeyli'nin, Feke'nin ve topyekûn bütün Kilikya Cephesi’nin kurtuluşunun başlangıç noktası Andırındır. Andırın olmasaydı, Doğu Kilikya Cephesi’nin açılması mucizelere bağlıydı.
Kurtuluş Savaşı’nda Andırınlıların gayretleri takdire şayandır. Bütün Andırınlılar, mevzu vatan ve memleket olduğunda ecdadlarını yüz bir yıl önce ortaya koydukları iman, inanç ve cesareti halen muhafaza etmektedirler. Bu vesileyle tüm milli mücadele şehit ve gazilerimizi saygı sevgi ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.